BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
• Ulusal sera gazı envanterini hazırlamak ve bildirimini yapmak
• İklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyumu kolaylaştırıcı tedbirleri içeren programları geliştirmek ve bildirimini yapmak,
•İlgili teknolojilerin, çalışmaların ve uygulamaların hayata geçirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında işbirliğini sağlamak,
•Sosyal, ekonomik ve çevresel politikalarda iklim değişikliğini göz önüne almak,
•İklim değişikliğini azaltmak amacıyla, sera gazlarının insan kaynaklı emisyonlarını sınırlandırmak ve sera gazı emisyonlarını yutan alanları arttırmak yönünde tedbirler almak ve politikalar benimsemek,
•İklim değişikliğini önlemek için alınan tedbirleri ve izlenen politikaları BM’e bildirmek,
•Ulusal Raporları hazırlamak ve BM’e sunmak,
Kyoto Protokolü
• 2008-2012 döneminde Protokole göre, Ek-I listesinde yer alan ülkeler, birinci taahhüt dönemi sonunda toplam sera gazı emisyon miktarını 1990 yılı seviyesinin en az %5 altına indirmekle yükümlüdürler.
• Kyoto Protokolü Şubat 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
• Kyoto Protokolü ile ilk etapta 6 sera gazının toplam emisyonuna sınırlama getirilmiştir.
Kyoto Esneklik Mekanizmaları
- Ortak Uygulama (JI)
- Temiz Kalkınma Mekanizmaları (CDM)
- Emisyon Ticareti (ET)
Türkiye
• Türkiye’nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf olmasının uygun bulunduğuna dair kanun 4990 numarasıyla 21
Ekim 2003 tarih ve 25266 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
• Türkiye ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluk ilkesi ışığında özgün konumu dikkate alınarak, sadece Ek-I ülkesi olarak ve diğer Ek-I ülkelerinden farklı bir konumda Sözleşme’ye taraf olmaktadır. Bu kapsamda Türkiye, sera gazı salımları ile ilgili olarak Sekreterya’ya düzenli olarak bildirimde bulunmayı ve sera gazı salımlarının kontrolü konusunda politika ve önlemler geliştirmeyi taahhüt etmektedir.
•Kyoto Protokolü ile ilgili düzenleme 05.02.2009 tarihinde TBMM Genel
Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşmıştır.
Türkiye’nin Kyoto Protokolüne Katılım Gerekçeleri
• Türkiye’nin uluslar arası gündemin en öncelikli ve acil sorunlarından biri olan haline gelen iklim değişikliği ile mücadele konusunda kararlılığını ve uluslar arası toplumun güvenilir bir ülkesi olduğunun gösterilmesi,
• İklim değişikliği ile mücadele konusunda 2012 sonrasının şekillenmesinde ülkemizin kendi özgün koşullarının daha iyi müzakere edilebilmesi,
• Özel sektörde sera gazı azaltımı için yapılabilecek projelerin daha kolay teşvik edilmesi ve uzun vadede başta enerji güvenliği olmak üzere ülke ekonomisine katkı sağlanması,
•Kyoto Protokolünün AB müktesebatının bir parçası olması sebebiyle AB ile yürütülen müzakereler için geleceğe dönük bir ön hazırlığın yapılması,
• AB ile iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konularında ve AB müktesebatına uyum bağlamında işbirliği olanaklarının geliştirilmesi,
AB Yaklaşımları – Tarihçe
AB Uygulamaları- Ulusal Tahsisat Planı (NAP)
AB Uygulamaları- Emisyon Ticareti Direktifi
Direktifin temel amacı, seragazı emisyonlarının tahsisatına yönelik ticaretin esaslarını, topluluk içerisinde emisyonların azaltılmasını ekonomik açıdan verimli bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla oluşturmaktır.
- CO2 Emisyon İzni
- EU-25 kapsamında 12000’den fazla tesis
- Enerji üretim tesisleri, Çimento fabrikaları, rafineriler, demir-çelik fabrikaları, Cam üretim tesisleri, kireç fabrikaları, seramik fabrikaları, kağıt fabrikaları, tuğla fabrikaları vb.
Emisyon Ticareti Direktifi-Sonuç
Emisyon Ticaretinin olmadığı durumda;
- Emisyonlarda 10 birim azalma
- Toplam 100 $ maliyet
- Emisyon Ticaretinin olduğu durumda (satışı 10 $/birim)
- Emisyonlarda 10 birim azalma Toplam 50 $ maliyet
AB 2020 yılı Hazırlık Hedefleri
- AB 2020 yılı için emisyon indirim hedefi %20 (2007 yılı için gerçekleşme %5)
- Enerji sektörü’nün 2013 yılından itibaren tahsisatları açık artırma modeli
- AB 2020 yılı için yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimindeki pay hedefi %20